Dünyanın konuştuğu felaket senaryosu
Her geçen gün önemi, yayımlanan makaleler, gerek yapılan konferanslar gerek TV kanallarında alanında uzman bilim insanları tarafından üzerine basa basa vurgulanan iklim değişikliği her geçen gün etkisini ve önemini iyiden iyiye göstermeye devam ediyor.
Makine kullanımı ve fosil yakıtların durmak bilmeyen kullanımı ile doğru orantıda dünyanın felaket senaryosu her gün daha da yakınlaşırken uzmanlar bu konuda insanların neler yapabileceğini açıklıyor.
Yapılabilecekler arasında fosil yakıt tüketiminin sınırlandırılması, enerji üretiminde kömürden bir çıkış yolunun bulunması, ormansızlaşmanın önlenmesi ve karbon yataklarının korunması gibi önlemler yer alıyor.
Bilim insanları bu önlemlerin acilen alınması gerektiğinin üzerinde duruyor.
Bu konuda karşılaştırılan kavramlardan iki tanesi ise iklim değişikliği ve küresel ısınmadır.
Küresel ısınma bir neden iken iklim değişikliği küresel ısınmanın bir sonucudur.
İklim değişikliği sadece havaların normal sıcaklıklardan yüksek olması değil, 30 yıllık hava sıcaklığı ortalamasının belirli bir dönem aralığında normal sıcaklıklardan daha farklı seyretmesidir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SENARYOSUNDA YAŞANABİLECEKLER
İnsanlar sebebi ile yaşanan küresel ısınmanın sonucunda meydana gelecek olan İklim değişikliğinin sonuçlarından bazılarını anlamak için ise bu konuda derin bir araştırma yapmaya değil, sadece çevreyi gözlemlemek yeterlidir.
YAĞIŞ DEĞİŞKENLİĞİ
Örneğin yağışların değişikliği.. Yağışların değişikliği sadece bir sonuç iken bu sonucu doğuran ana neden su döngüsünün bozulmasıdır.
Dere yataklarının kurutulması, göl sularının aşırı ve düzensiz kullanımı, yer altı sularının kaçak ve aşırı şekilde kullanılması o yörede yaşanacak olan doğal su döngüsünün bozulması anlamına gelmektedir.
Bunun sonucu olarak ise o coğrafya da yağışlar düzensizleşir. Bu da sadece basit bir çevre gözlemi ile anlaşılabilecek bir senaryodur.
BUZULLARIN KAPLADIĞI ALAN
Çok basit bir araştırma ile dünyanın buzdolabı olarak nitelendirilen buzulların dünyamızda kapladığı alanların ne kadara denk geldiği ve bunun yıllar arasında ne durumda olduğu gözükebilir.
Örneğin buzulların değişimi 1980’li yıllarda 7 milyon kilometre kare oranlarında olan buzulların kapladığı alan 2020’li yıllarda 4 milyon kilometre kare olarak ölçüldü.
Başka örnekler vermek gerekirse okyanusların pH değerinin değişimleri, Fenolojik değişimlerin araştırılması bu konuda bilgi ve sorumluluk sahibi olmaya yeterlidir.